3 Mart 2013 Pazar

Müslüm Baba


Mahalle aralarının, modifiyeli ucuz arabaların, içkili, uyuşturuculu alemlerin dış sesiydi kendisi. Müslüm baba'yı dinlemeye başladığımda orta okul yıllarımdı. Oturduğum mahalle, 2013 senesinde bile hala mahallecilik kültürünü taşıyan, kaybolmamış ender mahallelerdendir. işte o mahallede, semtin parkında, abi dediğimiz insanlar bira yanına meze yaparken duyduk kendisini. Müslüm baba'dır, Cengiz'dir, Ferdi'dir falan o zamanlar öğrendik. Kişiliğimizin arabesk hamuru o zaman atılmıştı. Müslüm baba'nın yeri ayrıydı arabesk alemi içindeki diğer şarkıcılardan. Gerçekten insanlar uğruna kendisini jiletlerken zerre pişmanlık duymuyorlardı. kimi, onu dinlemeden içtiği içkinin, esrarın kafasına giremiyordu. Kız arkadaşından ayrılan onu, babası ölen onu, işten çıkan onu, patronla kavga eden onu, çocuğu hastalanan onu.... Herkes onu dinliyor, o herkes için bir şey söylüyordu.

Hani arabesk bu toplumu yozlaştırdı deniliyor ya, kocaman bir yalan o. Yanlış bir gözlem bana kalırsa. Benim gözümde yozlaşma şöyle olmuştur; parkta, arkadaş evinde, kenarda köşede sessiz sakin, Müslüm dinleye dinleye birasını, esrarını içen insanlar vardı. Çünkü arabesk dinlemek kroluktu. Arabesk dinleyen dışlanıyordu. Müslüm dinlemek bayağı bir şeydi, daha Müslüm bu kadar benimsenmemiş, kim olduğu bu kadar önemsenmemiş, jiletci kitleye hitap eden duygu sömürücüsü olarak görülmekteydi. Bu yüzden Müslüm ile kendinden geçenler bir underground içindeydi.

Gel zaman git zaman önce Müslüm Gürses'in aklını çelmeye başladılar. Reklamlarda oynamaya başladı, konserlerini daha üst kesimde vermeye başladı, halk konseri denen zımbırtı gündeme dahi gelmedi ve Müslüm baba ne zaman ki başka şarkıcıların şarkılarını mırıldanmaya başladı, kitlesi ile araya kara kedi girdi.

Gün oldu karmaşık bir dönem oldu. Yolda gördüğünde yolunu değiştiren, kro dediğinin dönüp yüzüne bile bakmayan insanlar Müslüm Gürses çok iyi ya diye dolaşırken, kendisinden çok başka bir kültüre, görüşe, yaşama sahip olan da Müslüm baba, Müslüm baba diye geziniyordu. Müslüm artık kimin Müslüm'ü olacaktı muallaktı. arabesk tayfası, Müslüm baba'dan vefa bekledi, çekingen kaldı ama Müslüm baba tercihini yaptı ve 2008'de de artık tercihin altına imzasını da attı. 2007-2008 müslüm ile arabesk kitlesinin kesin kopuşu oldu. Bu kopuşla birlikte işte o günlerden kalanlar apaçi denilen akımın ataları oldular. Arabesk yanları nedeni ile toplumdan dışlanıyorlardı. Sonra arabesk onlardan onlar da arabeskten vazgeçince olanlar oldu. Dj tiesto'lar, Paul van dyk'lar, Armin van buuren'lar hayatımıza girdi. artık ucuz arabalardan orta seste Müslüm baba değil yüksek seste traffic, for an angel çalıyordu. Artık esrar yerini pıt diye tabir edilen, yüksek enerji veren sentetik haplara bırakmıştı. Bira yerine ise vodka - enerji içeceği tercih ediliyordu. Hal böyle iken, bir anda arabeskten; tekno-trance kültürüne geçiş zor oldu, kimi tuturamadı ama içine girdiği ortamı da fazla sevmiş olacak ki tutturmak için çok çabaladı. Dün parkta, izbede içenler artık laila, reina diyor başka şey demiyorlardı. Bundan dolayı yaşanan kafa karışıklığı ve kültür şoku en net, Tiesto'nun buzada konserinde resme dökülmüştü. Mekanın alabileceğinden yaklaşık 3 kat daha fazla seyirci vardı. bunların bir çoğu teknecilere para vererek, adaya tırmanmak sureti ile kaçak girmişlerdi. bir kısım bu durumdan şikayet ederken diğer bir kısım ise arabeskten alışılageldiği üzere, elektrik lambalarına, bayrak direklerine tırmanarak sorunu hallediyordu. çünkü onlar için kalabalık sorun değildi, sorun tamamen sanatçıyı görmekti. Hal böyle olunca jandarma gelip ayıklama yapmıştı o konserde.

Bir kaç sene devam etti bu durum,insanlar sentetik hap müptelası oldular.Artık hapları atıp,cep telefonundan şarkılar açıp yolda sokakta kan ter içinde "kopmak" denen şeyi gerçekleştiriyorlardı. Tabii Laila, Reina denilen yerlerde zenginler ile aşık atmak zor olduğundan alternatif mekanlar yaratılmıştı bu tayfa için. Misal bugünlerde en çok parodisi yapılan Şanzelize cafe gibi, fakat o tekno-trance kültür burada tutmadı. Müzikten daha çok uyuşturucu ile bağdaştırılan bir yaşam şeklini aldı Türkiye'de ve çok azaldı. Tabi bir kısım insan bunu kabullenmekte senelerce zorlandı, fakat en son gollerini Sensation White Turkey ile yediler.

Tabi bu arada ne yeni yaşamdan vazgeçmek ne de vazgeçmediği bu yaşamda bocalamak istemeyenler olunca yeni bir akım çıktı Türkiye'de. Arabesk rap, Bu da bambaşka bir konu aslında. İşte Müslüm Gürses böyle bir sanatçıydı bizim için. Elini arabeskten çekmesi, toplumun yapısında değişikliklere yol açmış birisidir. Yani Türkiye'de aslında "arabesk yavşaklığı" yoktur. Arabesk, Müslüm baba'sından sonra yetim kalarak yavşaklaşmıştır..

Bir kere düşünsenize kaç kişi koskoca bir ülkeye, 80 milyona kendini ''baba'' olarak kabul ettirebilirdi. İşte o öyle yada böyle bunu başarmış bir insandı. Bir neslin, bir kitlenin dönemine yön veren bir sanatçıydı. Neyse ki yine de sağlığındayken değeri bilindi diyebiliriz. Ne kadar üzülsem de, son zamanlarda çokça acı çektiği için kendisi için iyi oldu diyerekten kendimizi avutabiliriz. Nur içinde yat güzel insan, Hoşça kal.