26 Mayıs 2013 Pazar

Wir Lieben BVB

Wembley'de oynanan 2013 UEFA Şampiyonlar Ligi finalini Bayern Münih 2-1 kazandı dün gece. Bayern Münih'in golleri 60. dakikada Mandzukic ve 89. dakikada günümüz futbolunun son yıllardaki en loser adamı Robben'den geldi. Borussia Dortmund'un tek golünü ise 68. dakikada penaltıdan İlkay attı.

Genel olarak çok keyifli bir maçtı diyebiliriz, karşılıklı çok fazla atak gördük, ilk yarının golsüz bitmesi herkes için oldukça sürpriz oldu diyebiliriz. Tabii bunda iki kalecinin başarılı performansının da büyük etkisi vardı. Neuer de birçok pozisyon çıkardı ama Weidenfeller çoğunlukla Robben ile karşı karşıya kaldığı için onun pozisyonları biraz daha fazla aklımda kaldı. Borussia Dortmund ilk yarıya daha iyi başladı ama devrenin geneli hatta maçın geneli çoğunlukla dengede gitti. Dortmund beraberlik golünü bulduktan bir süre sonra Bayern biraz baskı kurmaya başladı ve son dakikalarda da olsa kupayı getiren golü buldu. Yalnız maç 1-1 iken son dakikalara doğru iki takımın da uzatmaları düşünmeyip maçı bitirmeye odaklanması takdire değerdi. Çünkü birçok turnuvada bunun tersini görüyoruz. 70. dakikadan sonra takımlar maçı rölantiye alıp penaltılara kadar o şekilde gitmeyi tercih ediyorlar.

Hakemi hatalı bulduğum sadece bir pozisyon var aklımda. O da ilk yarıda Ribery'nin Lewandowski'nin yüzüne vurduğu pozisyon. Rizzoli büyük olasılıkla pozisyonu görmedi, görseydi mutlaka sarı kart gösterirdi. Bunun dışında Boateng'in bileğine basılan bir pozisyon vardı ama orada kart gösterildi mi hatırlamıyorum. Maçta zaman zaman tansiyonun yükseldiğini gördük. İlk yarıda Borussia Dortmund'un bir atağında İtalyan hakem Nicola Rizzoli'ye çarpan top sonrasında Murat Kosova'nın "İtalyanlar iyi savunmacı, hakemleri bile" sözü gecenin hatırlanacak şeylerinden biriydi. Murat Kosova ayrıca Robben'in golünden sonra fişi çekmekten takmaktan bahsetmiş ama ben nedense o sözleri duyamadım. Sosyal medyada kendisine fazlaca tepki olsa da maç anlatışını beğendiğim bir isim. Bu final maçı hayatımda gördüğüm en güzel üç finalden biri oldu. Diğer ikisi 1999'daki Manchester United - Bayern Münih ve 2005'te İstanbul'da canlı canlı izlediğim Liverpool - Milan maçlarıydı.

BVB'un kaybetmesini çok içerlediğimi de söylemeliyim, Bayern Münih kesinlikle haketti diyenler vardır, ki haklarıdır da ama niyeyse B.Dortmund'un bu seneki CL ilerleyişini önemli konuma getirmiştim kendimce. Futbolun hakikaten sadece futbol olmadığını da bu maçla birlikte bir kez daha idrak ettim diyebilirim. Gereğinden fazla naif ve saçma örnek olacak ama hayatta bazen sürekli istediğini alan zengin çocukların başarısız olmasını isterseniz, ama olmaz. İşte bu maçta da aynen öyle oldu. Underdog yine underdog olarak kaldı. Sağlık olsun, J.Klopp ve evlatlarının bugüne kadar ki çabası yeter.