12 Ocak 2011 Çarşamba

FIFA Ballon d’Or



Ortada bir ödül varsa adaylar her daim tartışılır. "Şu neden yoktu, bu neden yoktu?" denir. NBA All-Star seçimlerinde de bu karışıklık her zaman yaşanır, hatta All-Star Snub diye takımlar da kurulur ancak FIFA Ballon d'Or ödüllerindeki gibi bir küçümseme, görmezden gelme bu düzeydeki hiçbir ödülde görülmedi. Inter'e gelir gelmez takımın liderliğini alan, takıma tarihinin en iyi sezonunu yaşatan, Şampiyonlar Ligi, Serie A ve İtalya Kupası şampiyonluğu gören Wesley Sneijder'in adaylar arasına dahi girememesinin mantıklı bir izahı yok. Bu oyuncunun 1978'den bu yana Dünya Kupası finali görememiş Hollanda'yı 2010 finallerine taşıdğını düşünürsek hele. Bir Rajon Rondo, bir Chris Paul'ün, bir Steve Nash'in All-Star olamamasından farksız bir seçim.


Burada ortaya çıkan tek sorun başarılı bir oyuncunun değil, bir ligin diğerlerine daha üstün görülmesi sendromu da mevcut. Zaten bu ödülün tarihi boyunca İspanya'da öne çıkan oyuncuların her daim avantajlı olduğu bilinse de Şampiyonlar Ligi finaline takım çıkaramamış, önceki sezonlara göre geride kalmış ve büyük ölçüde iki takıma mahkum olmuş La Liga'nın 23 kişilik ön aday listesine 12 temsilciyle yer almasının anlamı şu: İspanya>Diğer Avrupa Ligleri. Özellikle İngiltere, Almanya ve İtalya gibi önde gelen diğer ülkelerde kazanılan başarıların önemsenmediği, hatta biraz daha abartırsak Şampiyonlar Ligi'nin dahi kaale alınmadığı bu ödülün yetkinliği de bu noktada sorgulanıyor, "Neye göre, kime göre" sorusu akıllara geliyor.

Herhangi bir oyuncu dünyanın en büyük iki futbol turnuvası olarak kabul edilen Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi'nin ikisinde de final görüyor ve takımında başrol oynuyorsa, hatta bunlardan birini 40 yıldır hiç bu zafere ulaşmamış takımını sırtlayarak yapıyorsa usülen de olsa ilk üçe alınması gerekmez mi?Barcelona'nın oynadığı başarılı futbolu herkes takdir etse de dünyanın kalanını bir kenara atıp bütün adayları Barcelona'dan seçmek ne kadar gerçekçi?

Liginde en yakın rakibinden üç puan üstte bitiren, Devler Ligi'nde Sneijder'in takımına iki maçlı bir elemede boyun eğen Barcelona'nın harika futbolu zaten takdir görmekle birlikte bunun tezahürünün üç adaylıktan üçünü de götürmek olması tüm futbolseverlerin tepkisini çekti. Hatta UEFA'nın en prestijli organizasyonu olan Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun kaale alınmamasının FIFA'nın Avrupa'ya verdiği bir mesaj olarak da görülebilir. İtalya Kupası, İtalya Ligi ve Şampiyonlar Ligi'nde 'kazandıran' gollerin sahibi Diego Milito'nun da mı hiç hatrı yoktu?

Şampiyonlar Ligi mi önemli, Dünya Kupası mı, yoksa La Liga mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder