
“Kimse Bursaspor’dan büyük değildir” sloganını/şiarını, “Takım için önemi ne olursa olsun, takımdaki yeri ne olursa olsun, camiadaki konumu ne olursa olsun kimse bize tavır alamaz” olarak algılamak yanlış. İkili ilişkilerde bu tarz şeyler olur ve insanlık tarihi boyunca kimse ile bu tarz problemler yaşamamış bir insan evladı yoktur, bulamazsınız. Kulübün “Bir çalışanın, çalıştıranı, yani hocasını ya da başkanını eleştirmesi ve hatta daha da ileri giderek değiştirmek istemesi asla kabul edilemez” çıkışı da bu sebeple çok ama çok yanlış. Zaten ben, bu açıklamanın ardından, sorunun Batalla’yı ‘sadece bir çalışan’ yerine koymaları sebebiyle doğduğu ve bu noktaya kadar geldiği yönündeki düşüncelerimden emin oldum.
Batalla’ya ‘sadece bir çalışan’ muamelesi yapar ve ona hak ettiği önemi vermez, onun ile diyaloglarınızda dikkatli olmazsanız, hele ki daha önce lider karakterli birçok oyuncuyla yaşadığı sıkıntılar ortada olan Daum ile de birlikte çalışıyorsanız, Batalla’yı kaybetmeniz çok olası olur.
Batalla’ya ‘sadece bir çalışan’ muamelesi yapar ve ona hak ettiği önemi vermez, onun ile diyaloglarınızda dikkatli olmazsanız, hele ki daha önce lider karakterli birçok oyuncuyla yaşadığı sıkıntılar ortada olan Daum ile de birlikte çalışıyorsanız, Batalla’yı kaybetmeniz çok olası olur.
Peki şimdi ne olacak?
Ben bakıyorum, bu konuda karşımda dün ile bugün söyledikleri birbiri ile çelişen bir yönetim görüyorum.
Bir gün “Dönüşü çok zor” diyen, ardından “”Kapılarımızı hiçbir zaman kapatmadık” diyen..
Diğer yanda, çok ‘net’ bir Batalla.
Bir yanda “Ne olursa olsun, kesinlikle FİFA’ya gitmeyi düşünmüyorum” diyen bir Batalla görüyorum.
Diğer yanda, “Verebileceğimiz ne ceza varsa vereceğiz” diyen bir yönetim..
Bir yanda, seçim döneminde beraber-omuz omuza yola çıktığı insanlarla dahi iletişimsizlik ve kötü planlamalar yüzünden yollarını ayıran bir yönetim görüyorum. Diğer yanda bu şehirde, kendisini hiç tanımayan insanların sevgisiyle ‘devleşen’ bir Batalla.Uzlaşı bu sebeplerle zor değil, ‘imkansız’ gibi.
Tercih yapmam çünkü tercihlik bir durum yok.
Ancak Batalla’nın Bursaspor’dan gitmesini istemiyorum. Ya da, böyle gitmesini.
Bana, çare 1 sene Batalla’yı yurt dışına kiralamakta gibi geliyor.
Çünkü, bu yönetimin görev süresini dolduracağını zannetmiyorum.
Ben bakıyorum, bu konuda karşımda dün ile bugün söyledikleri birbiri ile çelişen bir yönetim görüyorum.
Bir gün “Dönüşü çok zor” diyen, ardından “”Kapılarımızı hiçbir zaman kapatmadık” diyen..
Diğer yanda, çok ‘net’ bir Batalla.
Bir yanda “Ne olursa olsun, kesinlikle FİFA’ya gitmeyi düşünmüyorum” diyen bir Batalla görüyorum.
Diğer yanda, “Verebileceğimiz ne ceza varsa vereceğiz” diyen bir yönetim..
Bir yanda, seçim döneminde beraber-omuz omuza yola çıktığı insanlarla dahi iletişimsizlik ve kötü planlamalar yüzünden yollarını ayıran bir yönetim görüyorum. Diğer yanda bu şehirde, kendisini hiç tanımayan insanların sevgisiyle ‘devleşen’ bir Batalla.Uzlaşı bu sebeplerle zor değil, ‘imkansız’ gibi.
Tercih yapmam çünkü tercihlik bir durum yok.
Ancak Batalla’nın Bursaspor’dan gitmesini istemiyorum. Ya da, böyle gitmesini.
Bana, çare 1 sene Batalla’yı yurt dışına kiralamakta gibi geliyor.
Çünkü, bu yönetimin görev süresini dolduracağını zannetmiyorum.
Son olarak, şu süreçte ‘profesyonellerin’ ne yaptığını da sormak lazım. Görev tanımı, “Takım-hoca-yönetim ilişkisini ve koordinasyonunu sağlamak” olarak açıklananların yani. Yalnızca takım kafilesinin başında kamp ve deplasmana gitmek ile direktör olunuyorsa, maaşsız çalışacak bir ton ‘direktör’ bulmak mümkün bu renkler uğruna. Ki bunların hiçbirinin gönlü, Batalla’nın gitmesine razı da olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder